27 Mart 2012 Salı

Ziya Gökalp Hayatı Edebi hayatı Eserleri

HAYATI
23 Mart 1876 tarihinde Diyarbakır’da doğdu Asıl adı Mehmet Ziya Babası yerel bir gazetede çalışıyordu Eğitimine Diyarbakır’da başladı Amcasından geleneksel İslam ilimlerini öğrendi 1895 yılında İstanbul’a gitti Baytar Mektebine kaydını yaptırdı Buradaki öğretimi sırasında, İbrahim Temo ve İshak Sukûti ile tanıştı Jön Türkler’den etkilendi İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı Muhalif eylemleri nedeniyle 1898’de tutuklandı Bir yıl cezaevinde kaldı 1900 yılında serbest bırakıldıktan sonra, Diyarbakır’a sürgüne gönderildi 1908'e kadar Diyarbakır'da küçük memuriyetler yaptı IIMeşrutiyet'ten sonra İttihat ve Terakki'nin Diyarbakır şubesini kurdu ve temsilcisi oldu "Peyman" gazetesini çıkardı 1909'da Selanik'te toplanan İttihat Terakki Kongresi'ne Diyarbakır delegesi olarak katıldı Bir yıl sonra, örgütün Selanik’teki merkez yönetim kuruluna üye seçildi 1910’da kurulmasında öncülük yaptığı İttihat Terakki İdadisi'nde sosyoloji dersleri verdi Bir yandan da "Genç Kalemler" dergisini çıkardı 1912'de Ergani Maden'den Meclis-i Mebusan'a seçildi, İstanbul'a taşındı Türk Ocağı'nın kurucuları arasında yer aldı Derneğin yayın organı "Türk Yurdu" başta olmak üzere Halka Doğru, İslam Mecmuası, Milli Tetebbular Mecmuası, İktisadiyat Mecmuası, İçtimaiyat Mecmuası, Yeni Mecmua'da yazılar yazdı Bir yandan da Darülfünun-u Osmani'de (İstanbul Üniversitesi) sosyoloji dersleri verdi 

I Dünya Savaşı'nda, Osmanlı Devleti'nin yenilmesinden sonra, bütün görevlerinden alındı 1919'da İngilizler tarafından Malta Adası'na sürgüne gönderildi 2 yıllık sürgün döneminden sonra Diyarbakır'a gitti, Küçük Mecmua'yı çıkardı 1923'te Maarif Vekaleti Telif ve Tercüme Heyeti Başkanlığı'na atandı, Ankara'ya gitti Aynı yıl İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Diyarbakır mebusu olarak girdi Kısa süren bir hastalığın ardından, 25 Ekim 1924 tarihinde, İstanbul’da vefat etti...

EDEBİ HAYATI
Türkçülük cereyanını bir sisteme bağlayan fikir adamı ve bu sistemi eserlerinde işleyen bir sanatçıdır.Türk milletinin din, dil, ahlâk, edebiyat yönünden aynı kültürle yetişmiş kişilerden oluştuğuna inanan Gökalp, eserleriyle Türk milliyetçiliğinin sınırlarını belirlemiş, millî edebiyatın da fikir yönüyle temellerini oluşturmuştur. Onun Türkçülük anlayışı, dil, edebiyat, din, iktisat, güzel sanatlar ve siyaset alanlarını kapsar. Turancılık ideolojisini de savunmuştur. 
Edebiyatı, bu fikirlerini yaymak için bir araç olarak kullanmıştır. Sanat yapma kaygısı yoktur. 
Şiir ve nesir alanında eserleri vardır. 
Destan, masal ve makaleler de yazmıştır. 
Dile önem vermiştir. Eserlerini sade bir dille yazmıştır. Türk dilinin gelişmesi yolunda çaba harcamıştır. Türkçe karşılıkları olan Arapça ve Farsça kelimelerin atılmasından, Türkçeleşmiş kelimelerin de artık Türkçe sayılmasından yanadır. 
Ona göre millî vezin hece veznidir. 
Şiirleri: Kızıl Elma, Altın Işık, Yeni Hayat 
Fikrî Eserleri: Türk Medeniyeti Tarihi, Türk Töresi, Türkçülüğün Esasları, Türkleşmek-Muasırlaşmak-İslâmlaşmak, Malta Mektupları. 

ESERLERİ: 

Kızıl Elma (1914) 
Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (1918) 
Yeni Hayat (1918) 
Altın Işık (1923) 
Türk Töresi (1923) 
Doğru Yol (1923) 
Türkçülüğün Esasları (1923) 
Türk Medeniyet Tarihi (1926, ölümünden sonra) 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder